17 Kasım 2008 Pazartesi

toplu yaşamın karanlık koridorları

otobusun orta koridoru adeta karanlık bir tren gibi oturacak hiç bir yeri olmayan asker taşıyan bir tren gibi ışıktan yoksun, seslerden de sadece sarsıntı var burda ve bana bakanların suratlarını karşıdan baktığımda göremediğim yerlerine düşen ışıklar uzaklaşmalıydım ordan onumdeki yola da bir damla ışık vurdu da hemen bırakmadım peşini takip ettim bi anda arka taraftaydım otobusun aydınlık koridorun da sonra sırtımı dayayacak bir yer buldum da agırlık tek bacağımda, tek bacağımdaki ağrı midemi bulandırdı.



Fotoğraf: Güneş Yüksel Altun

3 yorum:

bir kaşık mutluluk dedi ki...

otobüse bindiğimde gözlerim 7 yaşında bakıyordu aydınlıktaki karanlığa.inandım doğru durakta inebileceğime aldırmadan uzaklaşan bindiğim o eski durağa.keşke inseydim çığlık çığlığa yoldan geçenlerin anlamsız ve cani bakışlarında.kaçmak kurtulmakmış gibi geldi kısa bir anlığına.sonra aydınlık çoğaldı yalancı bir ampülün parçası gibi yanağımda.kandırıldım aldatıldım güvendiğim o lanet ışık parçasıyla.sonra tünele girdi otobüs ben duraklara bakamaz oldğum anda.7 yaşındaki gözlerim karanlıkta ağladı boşluğa.tünel bittiğinde altları kırışmıştı biraz daha ama farkedemedim o anda.sonra gündüz gezmek ne güzel derken kesti ışığı siyah kılıcıyla ve beni savurdu uyuduğum zamana.karanlığa.suyun en dibindeki dipsiz kuyulara.okyanusların ortasına.kalkamadım üstümdeyken elinde kılıcıyla.sürüklendim gecenin ayazına.hiç inemedim o otobüsten bir daha.sonn bir çığlık için bekliyor ruhum en arkada.bindiğinde göreceksin sende bn senin için ağlarken orda.in kardeşim.buraya gelme bir daha.

Maerd dedi ki...

otobüse binmekten gercekten zevk aldıgım yegane kısı otobustekı sarsıntılar aynadakı yansıma sebepsız yere sankı otobuse bınmek sucmus gıbı bakan ınsanlar o karanlıgın sonundakı ufak aydınlık nedir iniceğin durakmı bence ayaklarında güç kalmadıgında umutsuzca oturan ınsanların suratına baktıgın an belkide gercekten yaslanmak , gazi olmak hatta hamile olmak istediğin yegane an işte o ışık etrafında biri olmadan rahatca boş olan koltuğa oturmak ama oturdugun an bişey farkediyosun aslında oturdugun zaman baska bır karanlıga dusuyosun sana yukardan bakan ve sen gencsın nasıl yorula bılırsın sız gencler mekanıksınız nekadar calısanızda yorulmazsınız bakısları ustunde sankı sorgu odasındakı gozu kor edıcek kadar parlak olan ısık ve sen en kolay yolu bulmusun oncekı deneyımlerınden kafanı koyarsın odekı koltuga veya o an kafanı koya bılecegın her yer senın ıcın bır kurtulustur aslında gozlerını kapadıgın an ruyalar kapılarını acar sana artık ıstedıgın yerdesındır ama ıcınde bır teredut olusur ''nezaman uyanmalıyım, acaba duragı gectıkmı'' aslında otobuse bındıgın andan ıtıbaeren aydınlık bı her yoktur sadece DURUCAK dugmesı senı ısıga ıter tabı onada yetıse bılırsen o kalabalıgın ıcınde evet evet sanırım oldu yetıstım ve artık umut ıcınde bır bekleyıs ıcerısındesın kalabalık pıs gozler sarsıntı hatta sen bile kendini umursamazsın o an kapının acılısındakı o ses sana en guzel melodı dı o an belkı en sevdıgın sarkının yerını almıs olabılır artık gozum kamasıyo okadar yaklastım bir adım atıp kendımı karanlıktan kurtarıyorum ınce herzaman ıcın arkana bakarsın o dalgınlıkta bısey dusurdumu dıye veya ıcerde butun o kranlıkta guzel bır kız gormusundur onu kesersın oda olmaz ise o karanlıkla yolculuk eden ınsanlara bakıp ılk basta acırsın bıraz sonra kolaylık dılersın cunku daha fazlası gelmez elınden yarın gene aynı seyler olucaktır ama gunu kurtarmanın sevıncı ve rahatlıgı senı yarın ki gune , karanlıkla olan randevuna hazırlar kacınılmazdır hiç deilse su anlık ...


senle otobuse bınelım adamım ozletın kendını

Adsız dedi ki...

biraz daha karamsar biraz daha içli