23 Ekim 2008 Perşembe

sidikli kontes


sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi"

bu toprakların en büyük şairlerinden can babaya sevgi ve saygılar..
ayrıca inadına şarapla selamlıyorum toprağını.


Fotoğraf: F. Uygun

2 yorum:

Maerd dedi ki...

olum bu şiir kimin cok basarılıymıs taktır etımm bokun ask oldugunu ogrendıgım gıbı artık sidiğinde ask oldugunu kavradım sanırım ıcerden cıkan her sey bıraz askı temsil ediyor

velvese dedi ki...

bence aşk normal hayatın bir eflatunudur.ama tanrısı sensindir.istediğin her şeyden biraz katabilirsin kendine bitince de geri dönüşün olmadan ölür gidersin o yansımada